Ders çalışma isteğinin gelmemesi, birçok öğrencinin en büyük problemlerinden biridir.
Çalışmaya başlamak ve sürdürmek pek çok kişi için zorlu bir süreçtir. Aslında bu konu sadece öğrenciler için geçerli olmayıp bir işi yapmaya mecbur kalan, zorunda olan herkes için o işi yapmaktan daha zor olmaktadır. Özellikle de öğrenciler derse çalışmaktan ziyade dersin başına oturmak veya da çalışmaya istekli olmak hususunda pek gönüllü olmazlar.
Ders çalışmayı tetikleyen şeyler, bu konuda istekli olmayı sağlayan etkiler arasında pek çok etmen bulunmaktadır. Bu etmenlerin bir kısmı kişinin kendi içsel faaliyetleri sonucu gerçekleşmekte iken bir kısmı da öğrenciyi çalışmaya mecbur edecek dışsal bir etmen olmaktadır.
Ders çalışma isteği getirecek filmler ve ders çalışma isteği uyandıracak şeyler içeriklerimize de göz atabilirsiniz.
İçerik
Etkili ders çalışma yöntemlerinin kişiden kişiye farklılık gösterdiği bilinmektedir. Çünkü, her insan farklı mizaçlara, farklı karakterlere ve farklı yaratılışlara sahiptir.
Kişinin bir işe motive olması, o alanda istekli olması kişiden kişiye doğal olarak farklılık göstermektedir. Yine de, kişilikler farklı da olsa, her insanda ders çalışma isteği uyandıracak ve onu motive edecek birtakım genel etmenler bulunmaktadır.
Hedef belirlemek, her insanın doğasında vardır. Tüm insanlar yaşamları boyunca kendilerine belirli amaçlar belirleyerek bu amaçları gerçekleştirmek üzere yaşamlarını sürdürürler.
Bir kişinin kendine koyduğu hedef ne kadar güçlüyse ve kişi bu hedef karşısında ne kadar istekliyse, ona ulaşabilmek için elinden gelen her türlü fedakarlığı yapmaya çalışır.
Öğrenciler, özellikle belirlenen mesleğe yönelik üniversite seçimlerinde ideallerine ulaşmak için birtakım tercihler yaparlar. Bir öğrencinin, hayalindeki mesleğe ulaşma arzusu ne kadar güçlüyse öğrenci, dışsal bir uyarı veya telkin olmaksızın tamamen kendi rızasıyla ders çalışır.
Kişi öncelikle, kendinin gerçekte ne istediğini tespit edip bu amaç doğrultusunda hedefler koymaya çalışmalıdır. Hedef belirleme yöntemi, ders çalışmayı tetikleyen şeyler arasında en etkili yöntemlerden biridir.
İnsanlar, günlük yaşamın kargaşasında her gün aynı düzeni sağlayamayabilirler. Özellikle öğrenciler gerek okul gerekse arkadaş ortamında olan meşguliyetlerinden ötürü ders çalışmada sürekliliği sağlamak konusunda oldukça zorlanırlar. Bu yüzden bireyler, daha istekli ders çalışabilmek için kendilerine belirli bir düzen seçerek bunu uygulama konusunda istikrarlı davranmalıdırlar.
İlginizi Çekebilir: Ders Çalışma Programı Nasıl Hazırlanır?
Ders çalışmada plan ve program yöntemi, birçok eğitmen tarafından da tercih edilen bir yöntemdir. Bunun için kişinin kendini iyi tanıması gerekir. Çünkü verimli ders çalışma süresi veya ders çalışma zaman dilimi kişiden kişiye değişiklik gösterir.
Öğrenci, kendi niteliklerine göre bir plan program yaparak ders çalışma çizelgesi oluşturmalıdır. Bu sayede belirsizlikler ortadan kalkacaktır. Plan ve program yapma yöntemi, hırsla ders çalışmak için gereken ilk adımlardan biridir.
Sıkılmadan ders çalışma yöntemlerinden biri de kişinin kendine bir hediye belirlemesinden geçer. Öğrenci, çalışması gereken ders ile ilgili küçük hedefler belirlemeli ve bu hedeflere ulaştığında mutlu olacağı bir hediye ile kendini ödüllendirmelidir.
Hediye belirleme yönteminde öğrenci konuyu bitirmeye daha istekli olur ve kişinin ders çalışması daha verimli hale gelir. Belirlediği ödüllere ulaştığında mutlu olan çocuğun motivasyonu artar ve böylece daha dikkatli bir şekilde ders çalışmaya yönelir.
Zamanı verimli kullanmak, “ders çalışma isteği nasıl getirilir?” sorusuna verilebilecek en iyi cevaplardan biridir. Zaman, verimli bir şekilde kullanılmadığında nasıl ve ne şekilde geçtiği anlaşılmayan bir olgudur.
Öğrenciler, zamanı verimli kullanmadıkları takdirde ne çalışması gereken konuyu tamamlayabilir ne de gün içerisinde gerçekleştirmesi gereken faaliyetleri etkili bir şekilde uygulayabilir.
Zamanı verimli kullanmak için öncelikle, öğrencinin yapması gereken görevleri gruplandırması gerekir. Çocuk, ders çalışması gereken zamanda dikkatini dağıtacak şeylerden uzak kalarak ve ders etkinliğinin dışında kalan diğer faaliyetlerle ilgilenmeyerek dersine odaklanmalıdır.
Öğrencinin ders çalışacağı ortamda cep telefonu, sosyal medya, bilgisayar gibi dikkat dağıtıcı unsurların bulunmaması gerekir. Böylece öğrenci, dersini belirlenen süre içerisinde bitirdikten sonra sosyal faaliyetlerine de zaman ayırabilecektir.
Ders çalışma esnasında dağınık olmak, ders çalışılacak zamanın kötüye kullanılmasına yol açmakla birlikte, kişinin motivasyonunu düşüren bir etmendir. Dağınık bir çalışma masası veya dağınık bir oda sebebiyle isteksizlik sorunları ortaya çıkacak, öğrenci ders çalışma konusunda geri adım atacaktır.
Dağınık bir çalışma ortamında gerekli olan bir eşyayı bulamayan öğrenci, zaman yönetimi konusunda sıkıntılar yaşayacaktır. Böylece yetiştirmesi gereken konuları yetiştiremediğinden derslerde isteksizlikler meydana gelecek ve ders çalışmaktan soğumak gibi problemler ortaya çıkacaktır.
Düzenli yaşama alışkanlıkları oluşturmak, günlük hayattaki her alanda olduğu gibi ders çalışma konusunda da kişiye birçok fayda sağlayacaktır.
Verimli ders çalışma yöntemlerinden biri olan post-it ile ders çalışmak, öğrencilerin dikkatini artırmakla birlikte güdülenmeyi de sağlayan bir etmendir.
Öğrenci, ders çalıştığı konuda önemli gördüğü noktaları kısa notlar ve anahtar kelimeler halinde post-it kağıtlara yazarak gözünün sürekli çarptığı yerlere yapıştırmalıdır. Bu sayede her gün aynı bilgileri okuyan çocuk, farkında olmasa da, yazdıklarını içselleştirecek ve uzun süreli belleğine aktarmış olacaktır.
Farkında olmadan bu bilgileri öğrendiğini fark eden öğrenci, yeni konulara çalışmaya da daha istekli hale gelecektir.
Öğrencinin post-it kağıtlarıyla hazırladığı renkli ve küçük bilgi kutucukları hem öğrenmenin kalıcılığını sağlar hem de canlı renkleriyle dikkat çeker. Böylece uzun ve kesintisiz yazı kalıplarından sıkılan çocuk, bu kısa ve renkli notlar sayesinde öğrenmeye daha istekli bir hale gelir. Bu gibi açılardan post-it ile ders çalışmak kişiye son derece fayda sağlar.
Sosyallik; bireylerin, yapı itibariyle ihtiyaç duyduğu bir olgudur. Hiçbir insan yalnız başına ve kimseyle görüşmeden yaşayamaz. Dolayısıyla öğrencilerin de sosyalleşmesi ve sosyal çevreyi tanıması gerekir.
Gerçek hayattan soyutlanmak, birçok öğrencinin ders çalışırken yaptığı hataların başında gelir. Bu durum öğrencilerin sadece derslere karşı değil, eğitim kurumlarına karşı da olumsuz tavırlar takınmalarına sebep olur.
Ebeveynlerin en çok yaptığı hatalardan biri, özellikle belirli bir sınava hazırlanan çocuklarını dış dünyadan tamamen kopararak sürekli ders çalışmaya zorlamalarıdır. Bu da birçok öğrencinin “ders çalışasım gelmiyor”, “sınava çalışmak istemiyorum” gibi cümleler sarf etmesine sebep olur.
Dış dünyayla bütün iletişimi kesilen çocuk stres ve umutsuzluğa kapılacak, kendini ifade edemediği, rahatlayamadığı ve sosyalleşemediği için ders çalışma konusunda birçok verimsizlik yaşayacaktır.
Çocuğun salt ders çalışmaya değil, aynı zamanda arkadaşlarıyla ve sosyal çevresiyle de vakit geçirmeye ihtiyacı vardır. Özellikle ebeveynlerin, çocukların bu ihtiyaçlarını karşılama konusundaki tavırları daha özenli olmalıdır.
Ders çalışma isteğini artıran etmenler arasında, okulda özgüvenli olmak bulunmaktadır. Öğrenci, hayatın her alanında olduğu gibi ders çalışma konusunda da özgüvenli olmalıdır. Kişinin bir işi yapabileceğine olan inancı, o işi başarmasında büyük bir paya sahiptir. Çünkü inanmak, başarmanın yarısıdır.
Öğrenci başarısızlık durumunda hemen vazgeçmemeli, kendine güvenmeye devam ederek daha inançlı bir şekilde ders çalışmayı sürdürmelidir.
Kişi, umutsuzluğa düştüğünde ne kadar çalışırsa çalışsın başaramayacağını düşündüğünden verimli bir ders çalışma etkinliği gerçekleştiremez ve pes eder. Zekâ potansiyeli ne olursa olsun kendine inancı olmayan bir birey başarısızlığa mahkûm olacaktır.
Ebeveynler, çocuklarını çevrelerindeki diğer öğrencilerle kıyaslamamalı ve çocuklarına her daim inandıklarını, arkasında olduklarını göstermelidir. Böylece kendine inancı artan öğrenci, ders çalışmaya da istekli hale gelecektir.