Üniversite sınavına tekrar hazırlanmaya karar veren mezun öğrenciler için yeni sınav süreci genellikle ümitsizlik ve kaybetmişlik hissiyle başlar.
Öğrenci bu dönemde sene kaybetme, tekrar bir sınav stresi ve başarısızlık kaygısı gibi birçok sorunla baş etmek zorunda kalır. Bu yeni süreçte en önemli adım ise bu psikolojik durumların hızlı bir şekilde üstesinden gelerek sağlıklı bir sınav temposuna girebilmektir.
İçerik
Sınavda hedefine ulaşamamış bir öğrenci yüksek bir derece yapmış olsa bile kendini başarısız addeder. Bu sebeple başarısızlığın göreceli bir kavram olduğu unutulmamalı ve hedefe neden ulaşılamadığı gerçekçi bir şekilde değerlendirilmelidir.
Sınava tekrar hazırlanıyor olmanın eksileri yanında birçok artısı da vardır. Örneğin mezun öğrenciler süreci bir kez tecrübe ettiklerinden 12. sınıflara göre daha avantajlı başlarlar.
Mezun öğrencilerin hatalarından ders çıkarabilecekleri geçmiş bir seneleri varken 12. sınıfların bu hatalara düşmesi daha yüksek bir olasılıktır. Sınav stresi ve başarısızlık kaygısını sadece mezun öğrencilerin değil sınava hazırlanan herkesin yaşadığı ve sene kaybı diye adlandırılan durumun iyi bir çalışmayla sınav sonrasında bir kazanca dönüşeceği de unutulmamalıdır.
Yaz tatili motivasyon sağlamak, özgüveni geri kazanmak, deşarj olmak ve stresi azaltmak için oldukça önemlidir ancak bu dönemin uzaması zaman kaybına ve sınava hazırlık sürecinde sıkışıklığa yol açabilir. Bu sebeple en geç Ağustos’ta sınav temposuna zihinsel olarak dinlenmiş bir şekilde adım atılmalıdır.
Psikolojik olarak gerekli hazırlığı yaptıktan sonra adaylar için en önemli olan nokta kendini iyi tanımadır.
Öncelikle hatalar, eksiklikler, iyi yönler, öğrenme yöntemi gerçekçi bir bakış açısıyla tespit edilmeli ve buna göre bir yol izlenmelidir. Örneğin adaylar iyi oldukları konular üzerinde çokça zaman harcamak yerine geçen sene halledilmemiş konular üzerine eğilmelidir. Aksi takdirde tüm bir çalışma süreci zaman kaybına dönüşebilir.
Sınava hazırlık sürecinde zaman faktörünün oldukça önemli olduğu TYT’de aday eğer yavaş kaldığı bir ders veya konu olduğunu düşünüyorsa o ders/konu üzerine özellikle yoğunlaşmalı ve daha çok pratik yapmalıdır.
Özellikle mezuna kalan öğrencilerin önemli bir kısmı “Evde kendim üniversiteyi kazanabilir miyim?” sorusunu sormaktadır. Bazı adaylar bireysel çalışmayla daha iyi sonuçlar elde edebilirken bazı adaylar için ise dershaneler ve özel dersler vazgeçilmezdir. Bu sebeple yine zaman yönetimine dikkat ederek bir program yapılmalıdır.
Dershane ve özel ders ile devam eden öğrenciler için zaman yönetimi daha kolay biçimde sağlanırken bireysel çalışmaya yönelen kişiler için zaman yönetimi zorlayıcı olabilir ancak güçlü bir irade ve iyi bir programlamayla sağlanabilecektir.
Bunun dışında bireysel çalışmaya yönelenlerin zaman zaman desteğe ihtiyacı olabilir. Bu konuda adaylar yardım almaktan çekinmemelidir. Dershaneden destek alan öğrenciler ise tüm sorumluluğu öğretmenlere yüklememeli ve başarmak için kendi çabalarının daha önemli olduğunu unutmamalıdır.
Konu anlatımlarının kasım ayına kadar bitirilmesinde fayda vardır. Bu esnada AYT konularına da ufaktan çalışabilirsiniz. Konu anlatımlarıyla birlikte birer kaynaktan soru çözümleri bu süreci daha etkili kılacaktır.
Konuların bitmesi demek sınava tamamen hazır olunduğu anlamına gelmez. Bundan sonra AYT çalışmalarıyla birlikte yoğun bir TYT soru ve deneme çözümüne başlanması gerekir.
Tekrar etmek sınava hazırlanırken en önemli noktalardan biridir öyle ki tekrarsız yapılan bir çalışma ile hiç çalışmama arasında pek bir fark yoktur. Çünkü insan beyni etkili öğrenmeyi ancak yeterli tekrardan sonra gerçekleştirebilir. Bu yüzden sınava kadar soru çözümleri ve tekrarlar devam etmeli, soru çözülürken eksik hissedilen yerlere özellikle odaklanılmalıdır.
Eğer hız gibi bir sorun yoksa her ders için bir-iki kaynak yeterli olacaktır. Bu kaynaklarda çözülemeyen sorular konusunda da mutlaka yardım alınmalıdır ve gerekirse aday bu önemli sorulara zaman zaman geri dönmelidir.
AYT’ye çalışmak için beklemeniz önemlidir. TYT konularının bir kısmını halledeyim ya da bitireyim ondan sonra AYT’ye çalışırım düşüncesi öğrencileri felakete sürükleyebilir.
Çalışmaya en geç Ekin ayında matematik ve geometri ile başlamalıdır. Fen öğrencileri için de TM öğrencileri için de geriye kalan dersler genellikle ezber bilgi içerdiğinden daha sonraya bırakılması unutulmasını güçleştirir.
AYT çalışması TYT’ye göre daha iyi sonuçlar doğurur çünkü adayların TYT’de sıklıkla şikâyet ettiği zaman problemi AYT’de daha az hissedilir ama yine de matematik ve geometride bolca pratik faydalı olacaktır.
AYT’de sayısal öğrencileri için fen derslerinden ve TM öğrencileri için edebiyat ve coğrafyadan en az 2 soru bankası çözmeye özen göstermekte fayda var. Matematik ve geometri içinse bu sayıyı 3’e çıkarmayı düşünebilirsiniz.
YKS’ye birkaç ay kala pek çok öğrenci çalışma temposunu düşürür. Havaların ısınması ile beraber ders çalışmak çok daha zor hale gelir. Ancak unutmamalısınız ki mayıs ayında çalışmalarına devam edenler bu sınavın kazananları olur.
Mayısa kadar konularınızı tamamlamanız son derece önemlidir. Bu süreçten sonra TYT ve AYT ‘de eksik hissedilen konuların hızlı bir şekilde tamamlanması ve sık sık deneme çözülmesi gerekir.
Özellikle son bir ay kala her gün deneme çözmek sınavı aday için daha sıradan bir hale getirecek, stresi azaltacak ve sınavda zaman yönetimini kolaylaştıracaktır.
İnsanlar birer makine gibi çalışamayacakları için zaman zaman stresten uzaklaşmak için yapılacak aktiviteler sınava hazırlık sürecini olumlu etkiler. Adaylar güçsüz hissettikleri dönemde kendilerini motive etmeye çalışmalı gerekirse arkadaşlarından, ailelerinden hatta uzmanlardan yardım almalıdırlar.
Mezun öğrenciler çalışmaya ne zaman başlamalı? isimli yazımız da ilginizi çekebilir.
Mezuna kaldım nasıl çalışmalıyım 2019 yılı için şimdiden çok telaşlıyım. Bu sefer de başaramazsam korkusu var.