Ders çalışma başlangıcı, her anne ve çocuk arasında savaş ilan edilir. Genellikle bu savaş, ergenlik döneminin bitimine kadar son bulur.
Annelerin de çocukların da ders çalışma hususunda yanlış bildiği şeyler var. Her şeyden önce bu yanlışların fark edilip düzeltilmesi gerekir. Sonrasında çocuk için çalışmak çok daha kolay olacaktır.
İçerik
Hemen her annenin ders konusunda uyguladığı ambargolardan biri, çalışma şartıyla dışarı çıkıştır. Annelerin bu noktada, yanlış yaptıklarını bilmeleri gerekir. Çocuğunuzu ne zamana kadar şart cümleleriyle yönetebilirsiniz ki? Peki, o size bu şekilde daha ne kadar itaat edebilir?
İlkokul sıralarında olan bir çocuğun, parka çıkması için bu kural uygun olabilir. Fakat lise öğrenci için bu cümle çok onur kırıcı bir cümledir. Her şeyden önce güven zedeleyicidir. Önce şartın yerine getirilmesi gerekmez. Siz çocuğunuza bir fırsat tanımalısınız. O önce çıkmalı, dolaşıp gelmeli sonra ders çalışmasını istemelisiniz. Bu tavrı takınırsanız sizi kırmayacaktır. Cümleniz, ders çalışırsan çıkabilirsin değil, çıkıp geldikten sonra biraz ders çalışır mısın olmalı.
Her anne, çocuğu ders çalışsın ister. Fakat bazı anneler bunu ciddi bir sorun haline getirebiliyor. Sorumsuz ve gamsız bir çocuğunuz olabilir. Ders çalışmıyor da olabilir. Fakat siz ders çalışmayı aynı cümleyi milyonlarca kez söyleyerek gerçekten yaptırabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Tam aksine, bazı çocuklarda ders çalışma konusunda nefret uyandırma riskini alıyorsunuz. Ders çalış, biraz daha çalış ya da hiç ders çalışmıyorsun gibi cümleleri uzun yıllardır duyan çocuk, zaten kale almaz. Nitekim o, söylediğiniz cümleleri duymuyordur bile. Çünkü artık etkini yitirmiştir.
Bunun yerine, seni geçen gün kitap okurken gördüm çok hoşuma gitti ne okuyorsun, tarzı cümleler kurmalısınız. Eleştirinin olumsuz olanını kimse istemez. Siz de çocuğunuza devamlı olumsuz eleştiri de bulunuyorsanız onu kaybedersiniz. Aksine yapıcı olmayı denemelisiniz.
İlkokul ya da ortaokul öğrencilerinin annelerinin, çocuklarına ders çalışma alışkanlığı kazandırmak için birlikte çalışma etkinliği yapabilmesi gerekir. Hadi şimdi ders çalışma vakti, deyip çocuğu odasına atıp kendi televizyon karşısına geçen anneler, pek de olumlu örnekler teşkil etmez. Bunun yerine ders çalışırken onun odasında, bir köşede siz de kitap okuyun. Ders çalışma şekline asla müdahale etmeyin. Ya da sizinle konuşmak istediğinde asla terslemeyin. Bırakın orada olmanızın tadını çıkarsın. Sonraki gün, ders çalışmaya kendi davet edecektir.
Bu tabloyu oluşturmak, lise öğrencileri için daha zordur, anne olarak yapabileceğiniz en güzel şey; o ders çalışırken odanızda rahat etmediğinizi bahane ederek birkaç dakika onun odasında durmanız. Tepkisi korkutucu olmayacak, yanınızda bulunmaktan hoşlanacaktır.
Annelerin, çocukların ders çalışmasını istemek en büyük haklarıdır. Fakat bu istek, psikolojik baskıya dönüşmemeli. Çocuklara küçüklüklerinden itibaren sorumluluk duygusu aşılanmalı. Ve bu aşılama öyle mükemmel bir şekilde yapılmalı ki kimse ders çalış demeden, çocuk kendi odasına girip çalışabilmeli.
Ders çalışma konusunu anneniz ya da babanız neden ısrarla dile getiriyor bunu oturup düşünmelisiniz. Sizden istenilen bu davranışın altında geleceğiniz yatıyor olabilir. Kimsenin ders çalış komutunu dinlemeden kendiliğinizden odaya girip çalışırsanız en geç bir hafta içinde o komutlardan nişantaşı sınırsız escort kurtulursunuz.
Anne ve çocuk arasındaki bağ çok kutsaldır. Ve her ne sebepten olursa olsun bunun zedelenmesine izin verilmemelidir.
Ders çalışmadığı için hiçbir anne çocuğuna bağırıp çağırmamalı, küpsü tavır yapmamalı. mahmutbey masaj yapan escort Aksine bu engeli aşmak için elinden tutmalıdır.
Çocuklarsa özellikle lise düzeyinde kendi üzerlerine düşeni yerine getirmeli, sorumluluklarının merter otele gelen escort bayan bilincini taşımalıdır.