Türkçe sorularının püf noktalarını bilmek sınava girecek her öğrenci bir avantaj olacaktır. Özellikle sayısal öğrencileri başta olmak üzere pek çok öğrenci Türkçe sorularında sıkılmakta ve uzun paragraf sorularından korkmaktadırlar.
Gerçek Profilleriyle, ödemeyi elden alan kızları, sizlere hizmet vermek için bekliyor.
Türkçe sorularının püf noktalarına dikkat edilirse soru çözmek hem daha kolay hem de daha eğlenceli hale gelecektir. Peki Türkçe soruları çözerken nelere dikkat etmeliyiz? Türkçe sorularının püf noktaları nelerdir?
İçerik
Türkçe sorularında dikkat edilmesi gereken noktalar çok fazladır. Pek çok öğrencinin bilmediği ya da yanlış uyguladığı taktikler sebebi ile çok basit sorular bile yanlış çıkmaktadır. Bu durumlardan kurtulmak için pek çok taktik vardır. Bu taktikler doğru şekilde uygulandığı sürece Türkçe soruları çözülürken bir adım daha öne çıkılmış olacaktır.
Türkçe soru çözme taktiklerinin en önemlilerinden biri ana fikir sorularında cevabı soruda aramaktır. Genellikle paragrafın sonuna doğru belirtilmeye başlanan ana düşünce soruları pek çok sınav adayının başını ağrıtmaktadır.
Ana düşünce sorularını yazan kişiler sınav adayının yeni bir düşünce türetmesini istemezler. Sadece paragrafta anlatılmak istenen düşünceyi bulmalarını isterler.
Ana fikir soru yazarları ana düşünceyi paragrafa saklarlar. Ana fikir sorularında zorlanan kişiler soruyu kendilerini vererek okuduklarında aslında cevabın gözlerinin önünde olduğunu göreceklerdir. Sadece şıklarda paragrafta yazan düşüncenin kelimeleri değişir ya da farklı bir anlatımla aynı şeyi anlattıkları görülür.
Türkçe anlam soruları püf noktalarını bilmek soruyu doğru yapmaya bir adım daha yaklaştırmaktadır. Pek çok anlam sorusunda altı çizili yerler verilir ve ne anlatılmak istendiği sorulur. Ya da altı çizili sözcüklerin hangi anlamı içirdiği belirtilir. Bu tür sorularda kısa yolu seçip sadece altı çizili bölgeyi okumak çok yanlıştır.
Şıklardaki çoğu altı çizili sözcük cümleyle bağlantılıdır. Bu nedenle cümle geneli okunduğunda asıl anlamının ne olduğu anlaşılır. Pek çok soruda özellikle dikkatsiz öğrencilerin elenmesi için altı çizili sözcük verilir. Bu şekildeki çeldirici sorulara dikkat etmek sorunun çok basit olduğunu görmeyi sağlar.
Pek çok öğrencinin yapığı hatalar arasında soru kökünü okumadan direkt soruyu okuma alışkanlığı gelmektedir. Özellikle paragraf sorularında yapılan bu hata vakit kaybı anlamına gelmektedir. Paragraf çözme teknikleri dikkate alındığında bu taktik kesinlikle uygulanması gereken bir taktiktir.
Direkt olarak soruyu okumak soru köküne gelindiğinde tekrar baştan soruyu okumak anlamına gelir. Oysa ki önce soru kökü okunduğunda paragraftan asıl öğrenilmesi gereken noktaya odaklanılır ve soru ona göre okunur. Bu sayede tekrar tekrar paragrafı okumaya gerek kalmaz.
Paragraf sorularında yapılan yanlışlar arasında sadece paragrafı düşünmeden soru çözmek gelmektedir. “Bu ne demek?” sorusu bu taktikte sıkça sorulmaktadır.
Paragraf sorusu çözen çoğu kişi kendi bilgilerini de baz alarak soru çözmektedir. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Paragraf sorusu çözülürken tüm bilgiler unutulmalı ve sadece paragraftaki bilgiler gerçek olarak düşünülmelidir.
Örneğin bir paragrafta deniz kirliliği ile alakalı bir konu varsa ve sadece denize atılan plastikler konu alınıyorsa sadece bu konuya odaklanılmalıdır.
Şıklarda denize atılan kağıtlardan, izmaritlerden de bahsedilebilir ancak paragrafta böyle bir bilgi yoktur. Bu nedenle sadece paragrafın verdiği bilgiye göre hareket edilmeli kendi bilgilerimiz unutulmalıdır.
Paragraf pratik çözüm yöntemleri arasında önce şıkları okumak da gelmektedir. Soru kökünü okuyup şıklara geçildiğinde paragrafta neler olduğu ile alakalı az çok bir fikir sahibi olunur. Özellikle “…değinilmemiştir.” sorularında bu taktiği uygulamak büyük artı getirir.
Şıklar okunduktan sonra paragrafa göre kısa sürede eleme yapılarak soru çözüme kavuşmaktadır. Ancak paragraf bitmeden sonuca ulaşılan sorular olsa da yine paragraf sonuna kadar okunmalıdır. Bu yapılabilecek hataların önüne geçer ve soruyu doğru yapma ihtimalini en yüksek seviyeye çıkarır.
Türkçe soru çözme yöntemleri arasında belki de en önemli yöntem soru köküne dikkat etme yöntemidir. Türkçe sorularında yapılan yanlışların çoğu soru kökünü yanlış okumaktan ve soru köküne dikkat etmemekten dolayı yapılmaktadır.
Soru köklerinde özellikle “değinilmemiştir, değinilmiştir, kesinlikle çıkarılır, çıkarılamaz, istemiştir, istememiştir.” gibi olumlu ve olumsuz ifadelere dikkat edilmeli ve bu soru köklerinin altı özellikle çizilmelidir. Bu şekilde çözülen Türkçe soruları hem dikkati altı çizili köke verdirir hem daha dikkatli olmayı sağlar hem de soruyu köke göre okumaya yardım eder.
Özellikle “Paragrafta yanlışım çok çıkıyor.” diye yakınan öğrenciler soru köklerinin anlamını iyi bilmelidir. “Yadsınamaz, saptanamaz.” Tarzındaki soru kökleri genel olarak öğrenciler arasında bilinmemektedir ve bu tür sorular rastgele olarak çözülmektedir.
Soru köklerindeki bilinmeyen kelimelerin anlamı öğrenildiğinde sorular daha rahat ve istenilen şekilde çözülür ve yanlış yapma, boş bırakma sorunları da ortadan kalkar. Bu durum paragraf içindeki kelimeler için de geçerlidir.
“Altı çizili cümle ile ne anlatılmak istenmiştir?” tarzındaki sorulan sorular sık sık yan anlam, mecaz ve terim anlam taşır. Bu cümlelerdeki kelimelerin anlamı bilinmediği sürece soruyu çözmek de zor ve sancılı olacaktır. Öğrenilip pekiştirildiğinde bu soruların çok kısa sürede çözüldüğü görülecektir.
Türkçe sorularında tüm şıkları okuyarak işaretleme yapmak en sağlıklı yoldur. Bunun sebebi genelde ilk 3 şıka çeldirici cevaplar koyularak sonraki şıklara doğru cevabı yerleştirmeleridir. Türkçe sorularında yapılan yanlışlar arasında bu soruna sıkça rastlanmaktadır.
Pek çok sınav adayı yetiştirememe korkusu ile hızlı okuyup çabuk bitirme telaşı içine girmektedir. Bu nedenle ilk gördükleri yakın gelen şıkkı işaretleyerek soruyu çözdüklerini sanırlar. Ancak bu ÖSYM’nin öğrenci eleme taktikleri arasında gelmektedir. Cevaptan ne kadar emin olunursa olunsun tüm şıkları okumak hata yapma riskini en aza indirir.
Pratik Türkçe soru çözme yöntemleri arasındaki altını çizme yöntemini pek çok öğrenci abartmaktadır. Özellikle paragraf sorularında tüm paragrafın, sorunun, şıkların altını çizmek çok yanlış bir davranıştır. Altı çizilmesi gereken yerler bariz belli bölgelerdir ve dikkatin o noktaya kısa sürede toplanmasını sağlar.
Türkçe sorularında soru kökünün, paragraftaki ve açıklamadaki soru ile alakalı önemli yerlerin ve şıklardaki önemli görülen yerlerin altını çizmek yeterli olacaktır. Bu sayede paragraf ve şıklar tekrar tekrar okunmadan altı çizili yerler dikkat edilerek sorular kolayca çözülebilir.
Paragraf soru tipleri arasında neredeyse bir sayfayı kaplayan sorular görmek mümkündür. Bu sorular pek çok öğrencinin gözünü korkutmakta ve telaşa kapılmasına neden olmaktadır. Ancak bu tür sorulardan korkmamak gerekmektedir. Hatta en basit sorular arasında bu tür uzun paragraflar gelmektedir.
Uzun paragraf soruları genelde hikâye şeklinde bir anlatıma dayanmaktadır. Karışık değildir ve bazıları da konuşmalara dayandığından dolayı o kadar uzun görünmektedir.
Aynı zamanda bu sorulardan istenen cevaplarda oldukça basittir. Uzun paragraf soruları ÖSYM’nin öğrencilein gözünü korkutmak amacı ile uyguladığı bir taktiktir. Bu tür sorularda rahat olunmalı ve korkulmamalıdır.