izmir escort
Hücre ve Organelleri Konu Anlatımı Özeti Videolu ve Yazılı

Hücre Konu Anlatımı Özeti

Hücre Konu Anlatımı Özeti

Biyoloji hücre konu anlatımlı özetler, sorularda karşınıza çıkabilecek en önemli noktalardan oluşmuştur. Soru çözümleri esnasında, notların açık olması faydanıza olacaktır. Sesli anlatımı ise; boş zamanlarınızda dinleyebilirsiniz. Unutmayın, siz o anda başka bir şeyle ilgileniyor olsanız dahi aklınızda bazı bilgiler kalacaktır.

Unutmayın, biyoloji dersinde konuların sık sık tekrar edilmesi son derece önemlidir. Bu bilgileri tekrar amaçlı da kullanabilirsiniz.

  • Canlının yaşayan en küçük birimi olan hücreler, şekil ve büyüklük bakımından farklılık gösterir.
  • Hücreler yapılarına göre prokaryot ve ökaryot olmak üzere ikiye ayrılır.
  • Hücrenin kimyasal bileşiminde su ve minerallerin yanı sıra protein, yağ, karbonhidrat ve nükleik asitler bulunmaktadır.
  • Ökaryot hücreler, çekirdek ve organelleri zarla çevrilmiş olan hücrelerdir.
  • Protistalar, mantarlar, bitkiler ve hayvanlar âlemindeki canlılar ökaryot hücrelerden oluşmuştur.
  • Hücre zarı canlı, esnek, madde giriş çıkışını düzenleyen, seçici geçirgen özellik gösteren bir yapıdır.
  • Hücre zarı protein, lipit ve karbonhidrat moleküllerinden meydana gelmiştir. Esas bileşenlerini lipit ve protein molekülleri oluşturur.
  • Hücre zarının yapısı akıcı mozaik zar modeliyle açıklanmıştır. Bu modele göre hücre zarının yapısında iki sıra lipit tabakası bulunur.
  • Hücre zarında bulunan lipit tabakası sürekli hareket halindedir ve akıcı bir durumdadır.
  • Hücre zarında bulunan proteinler yüzeysel ve iç proteinler olmak üzere iki gruba ayrılır. Bu protein molekülleri, lipit tabakalarının arasına gömülüdür ya da
    yüzeyinde bulunur.
  • İç proteinlerin oluşturduğu kanallar hücrenin madde alış verişinde rol alır.
  • Hücre zarındaki proteinlerin sayısı ve dağılımı hücreden hücreye farklılık gösterir.
  • Hücre zarında yer almakta olan karbonhidratlar proteinlere bağlandığında glikoproteinleri oluştururken, lipitlere bağlandığında glikolipitleri oluşturmaktadır.
  • Glikoproteinler sayesinde, hücre duvarı molekülleri tanır ve seçici geçirgen davranmaktadır.
  • Hücre zarında bulunan glikoprotein ve glikolipitlerin dağılımında görülen farklılık ve moleküllerin sayısı, hücrelerin kendine özgü olmalarını sağlar.
  • Hücre zarının seçici geçirgen özelliği, maddelerin kontrollü geçişini sağlar.
  • Pasif taşıma, enerji harcamadan gerçekleşir ve yalnızca derişimin fazla olduğu ortamdan az olduğu ortama doğru olur.
  • Pasif taşıma hem canlı hem de cansız ortamlarda gerçekleşir ve iki ortam arasındaki yoğunluk farkı eşitleninceye kadar devam eder.
  • Pasif taşıma difüzyon, kolaylaştırılmış difüzyon ve ozmos olaylarıyla gerçekleşir.
  • Bir çözeltideki çözünen madde derişiminin daha fazla olduğu ortamdan daha az olduğu ortama doğru yayılmasına difüzyon denir.
  • Difüzyon hızını sıcaklık, molekül büyüklüğü, ortamın derişim farkı, maddenin halleri, difüzyon yüzeyinin genişliği gibi faktörler etkiler.
  • Bazı maddelerin hücre zarında bulunan taşıyıcı proteinlerin de yardımcı olması ile beraber difüzyonuna kolaylaştırılmış difüzyon denir.
  • Kolaylaştırılmış difüzyonda zarardaki taşıyıcı proteinler taşınan maddeye özgü olup, maddenin geçişi sırasında şekil değişikliğine uğrar.
  • Kolaylaştırılmış difüzyon ile madde geçişi sağlanırken ATP harcanmaz.
  • Ozmotik basınç hücre içi madde derişimi arttıkça artar, madde derişimi azaldıkça azalır.
  • Bir hücre kendinden yoğun bir ortama koyulduğu zaman hücre dışına su verildiği görülür ve ardından hücrenin büzüştüğü görülür. Bu duruma plazmoliz denilmektedir.
  • Plazmoliz geçirmiş olan bir bitki hücresinde hücre duvarı ile hücre zarı arasındaki mesafenin arttığı görülür. Ayrıca kofullarda küçülür.
  • Bir çözeltideki çözünmüş haldeki maddenin derişimi, hücre içerisindeki çözünmüş olan maddenin derişiminden daha az ise; bu çözelti hipotoniktir.
  • Plazmoliz geçirmiş olan bir hücre, hipotonik ortama koyulur ve eski halini alır ise; bu olaya deplazmoliz denir.
  • Hipotonik ortamdaki bir hücrenin su alarak şişmesine turgor, hücre içindeki suyu hücre zarına yaptığı basınca ise; turgor basıncı adı verilmektedir.
  • Hücredeki su miktarı arttıkça turgor basıncı da artmakta, su miktarı azaldığında turgor basıncı da azalmaktadır.
  • Bir hücre turgor durumuna geçerken bitkinin koful hacmi artarken, hücre zarı ile hücre duvarı arasındaki mesafe azalır.
  • Hayvan hücrelerinde hücre duvarı bulunmadığı için, şişen hayvan hücresi patlar. Bu duruma hemoliz denilmektedir.
  • Ozmotik basınç ile turgor basıncı arasında ters orantı vardır. Biri artınca diğeri azalmaktadır.(Çok önemli bilgi)
  • Aktif taşıma yalnızca canlı hücrelerde görülür ve hücrede enerji harcanarak gerçekleştirilir.
  • Aktif taşıma yapılırken, enerji harcanmasının yanı sıra hücre zarında bulunan taşıyıcı proteinler ve enzimler de görev yapmaktadır.
  • Aktif taşıma ile kolaylaştırılmış difüzyon arasında benzerlik bulunmaktadır. Her ikisinde de enzim ve proteinler kullanılır; ancak birinde ATP tüketimi varken diğerinde yoktur.
  • Eğer maddeler hücre moleküllerinden geçemeyecek kadar büyük ise; hücre içine endositoz ile alınırken; hücre dışına ekzositoz ile verilir.
  • Hücre zarından geçemeyecek büyüklükteki maddelerin kofullar yardımı ile hücre içine alınmasına endositoz adı verilir.
  • Endositoz olayı bitki hücrelerinde görülmez.
  • Eğer endositoz ile alınan madde katı ise; fagositoz, sıvı ise; pinositoz olarak adlandırılır.
  • Ekzositoz esnasında koful ile hücre zarı birleştiğinden dolayı hücrelerin yüzey alanında genişleme görülür.
  • Endositoz olayında, hücre zarının bir kısmı kopup, koful oluşumuna katkıda bulunduğundan dolayı hücrenin yüzey alanında azalma görülür.
  • Tüm hücrelerde hücre duvarı bulunmaz. Yalnızca bitkilerin, alglerden bazılarının, bakterilerin, arkelerin ve mantarların yapısında bulunur. Ancak her birinin hücre duvarı aynı özellikte değillerdir.
  • Bitki hücre duvarı selülozdan yapılmıştır. Ayrıca az miktarda da olsa lignin, pektin ve süberin bulunmaktadır.
  • Hücre zarı ve çekirdeğin arasında yoğunluğu yüksek olan bir sıvı bulunur. Bu bölüme sitoplazma ve içerisindeki sıvıya sitozol denir.
  • Ribozom, hem prokaryot hem de ökaryot hücrelerde bulunur. Zarsız bir organel olup, protein sentezinden sorumludur.
  • Endoplazmik retikulum, hücre zarı ile çekirdek arasında bulunur ve kanal ile borucuklar sistemidir.
  • Golgi cisimciği zarla çevrili haldeki üst üste dizilmiş haldeki disk keselerinden oluşmuştur.
  • Sperm ve alyuvar hücreleri hariç tüm hücrelerde golgi cisimciği bulunur.
  • Hücre zarına katılan glikoprotein, glikolipit ve lipoproteinlerin üretim yeri golgi cisimciğidir.
  • Golgi cisimciği, ekzositoz yolu ile hücreden dışarıya gönderilecek veya sitoplazma içerisinde bırakılacak maddelerin salgı keseciklerinin içerisinde depolanmasını sağlamaktadır.
  • Lizozom organeli, alyuvar hücreleri dışındaki büyün hayvan hücrelerinde yer almaktadır.
  • Lizozomun görevi; sindirim yapmaktadır.
  • Lizozomlar hücre içerisine alınmış olan büyük moleküllerin sindirimini de yapar.
  • Otoliz; lizozom enzimlerinin serbest kalarak hücreyi sindirip, yok etmesi halidir.
  • Mitokondriler, memeli hayvanların olgunlaşmış alyuvarları gibi bazı istisna hücreler hariç tüm ökaryot hücrelerde bulunmaktadır.
  • Mitokondri; oksijenli solunumun yapıldığı ve hücreye ATP üretildiği organeldir.
  • Mitokondrinin zarına krista, içerisindeki sıvıya ise; matriks denir.
  • Matriks sıvısı içerisindeki kimyasal bağların kırılmasını sağlayan enzimler bulunmaktadır.
  • Mitokondrilerin kendilerine özgü DNA, RNA ve ribozumu bulunur.
  • Plastitler hayvan hücrelerinde bulunmayıp, bitkilerde ve alglerde bulunmaktadır. 3 farklı çeşit plastit bulunur ve hem görevleri hem de yapıları birbirinden farklıdır.
  • Kloroplast; fotosentezin gerçekleştiği plastit çeşididir. Yapısında yeşil renk pigmenti olarak da bilinen klorofili barındırır.
  • Kloroplastta fotofosforilasyon ile ATP üretimi gerçekleşmekte olup, kloroplastın kendi DNA, RNA ve ribozomu bulunur.
  • Kloromoplastlar; turuncu, sarı ve kırmızı renkte olabilir. Lökoplastlar ise; renksiz olup depolamadan görevlidirler.
  • Kofullar, ökaryot hücrelerde yer alır. Tek katlı bir zarı bulunur ve depolama, boşaltım, sindirim gibi farklı görevleri bulunur.
  • Sentrozomlar, yalnızca hayvan hücrelerinde bulunmaktadırlar. Hücrelerin üremesi esnasında iğ ipliklerini oluştururlar.
  • Çekirdek 4 kısımdan oluşur. Bunlar; çekirdek zarı, çekirdek plazması, çekirdekçik ve kromatinlerdir.
  • Hücre duvarı hem prokaryot hem de ökaryot hücrelerde bulunur.
  • Volvoks, en gelişmiş haldeki kolonidir. Tek hücre formundan çok hücreliliğe geçiş sınıfı olarak da kabul edilir.
  • Volvoks kolonisi hücrelerinin arasında özelleşme bulunur ve birbirlerinden ayrı olarak da yaşamlarını sürdürebilirler.
  • Hayvan hücrelerinde hücre duvarı ve kloroplast bulunmaz. Karbonhidratları glikojen olarak depolarlar. Sitoplazma, bölünme esnasında boğumlanır. Kofulları küçüktür.
  • Bitki hücrelerinde kloroplast ve hücre duvarı bulunmaktadır. Karbonhidratlar, nişasta olarak depolanır. Bölünme esnasında sitoplazma boğumlanmaz, hücre plağı oluşturur. Kofullar büyük ve sayıca azdır.

Sosyal Medyada Paylaşın:

5 yorum

  1. Hocam ygs de çıkacak olan hücre ve yapısı soruları için yukarıdaki ders notlarını çalışsam yeterli olur mu

  2. tüm konulardan maddeler halinde ders notları yokmu ben mi bulamıyorum 🙂 ben hazırlıyorum ama eksigim olur die pek içime sinmiyor

  3. Konuyu çok güzel anlatmışsınız. Videoyu da indirdim, yolda dinledim. Eve gelince de açıp soruları çözdüm. Full 🙂

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

Buradan Arama Yapabilirsiniz..
Sizce de Bir Beğeniyi Hak Etmiyor Muyuz?
  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM