Özellikle sınav sürecinde olan öğrencilerin, sağlıklı hazırlanabilmeleri için belli bir çalışma programına bağlı kalmaları gerekmektedir. Ders çalışma programını hazırlarken öğrencinin hem kendini hem de karşısına gelecek sınavı çok iyi bilmesi gerekir. Ne kadar çalışmanız gerektiğinden tutun da kaç soru çözmeni gerektiğine kadar tüm bu süreci, kontrol altında tamamlamalısınız.
İçerik [Gizle]
Çalışma programı hazırlamanın en temel maddesi, öğrencinin kendini tanımasıdır. Birçok hayal kırıklığının altında da aslında bu yatar. Kendini bilmeyen, ne kadar çalışabileceği konusunda fikri olmayan öğrencilerin, ders programı hazırlarken uçuk rakamlar kullanması, sonrasında üzülmelerine neden olur.
Saatlerce ders çalışabilecek bir insan değilseniz, programınıza saatlerce ders eklememelisiniz. Ya da günde 500 soru çözebilecek donanımınız yoksa 300 soru yazabilmelisiniz. Kendinize ne kadar dürüst olursanız o kadar çabuk ilerleme kaydedersiniz. Birden 9 saat ders çalışmak yerine, basamaklı olarak arttırmanızın sonucu çok daha güzel olacaktır.
Her öğrenci, çalışmalarının karşılığını bir an önce almak ister. Bunun içinse olabilecek en hızlı programı hazırlayıp atağa kalkar. Fakat tam da bu noktada, unuttuğunuz bir şey var. Ne kadar hızlı ilerlediğiniz değil, ne kadar sağlıklı ilerlediğiniz önemlidir. Gün içinde 500 soru çözmek meziyet sayılmaz, aksine 500 soru yerine 200 tane çözüp her birini anlamak meziyettir. Bu noktada programlarınızı hazırlarken bilmelisiniz ki sizin hızlı ya da çok fazla ilerlemeniz anlamanıza bağlı. Çözdüğünüz her soruyu anlayarak çözmeli, her konuyu anlayarak bitirmelisiniz.
Programınızı hazırlarken ilk 3 aya, en fazla 4 saat ders çalışma eklemelisiniz. Sonrasında bıktırıcı olmaması adına çok fazla soru çözmemelisiniz. Sınav süreci sadece 3-4 aylık bir süreç değil. Erken başlayanlar için en az 1,5 yıllık bir süreç. Bu nedenle program hazırlarken adım adım ilerleyip azdan çoğa doğru gitmelisiniz.
Ders programı hazırlayan öğrencinin bilmesi gereken, konuların her şeyden önemli olduğudur. Bu yüzden programın temeline konu çalışmayı oturtmalısınız. Daha sonra soru çözümleri ve tekrarlar eklenebilir. Özellikle ilk 6 ay, konularınızı bitirebileceğiniz bir program oluşturmalısınız. Bunun için de her dersin kitabını elinize almalı, tek tek konuları yazıp analiz çıkarmalısınız. Eksik olduğunuz konulardan başlayarak bildiniz konulara doğru programa ders ders yerleştirmelisiniz.
Program oluştururken konu bazında yapabileceğiniz en büyük hata; bir ders için bir haftada tüm konuları bitirip, sonraki derse geçmektir. Örneğin matematikten bir haftada tüm konuları bitirip fiziğe geçtiniz. Bu şekilde günde 10-12 saat çalışıp, bir haftada bitirmenin size hiç faydası olmaz. Aksine bu hızda çalışmak, çabuk unutmanıza neden olur.
Hazırladığınız programda bilmeniz gereken bir diğer husus, soru dağılımıdır. Soruları, program çizelgesine eklerken çalıştığınız konunun testleri olmasına özen göstermelisiniz. Gün içinde Türkçeden ne çalıştıysanız ona dair soru çözmelisiniz. Ya da matematikten hangi konu bittiyse onun sorularını bitirmelisiniz. Bu konuda öğrencilerin yaptığı en büyük hata, çözebildikleri konuların testlerine yer vermeleridir. Çözebildiğiniz bir konu üzerine yeterince soru çözmüşsünüz ki artık rahatça bitirebiliyorsunuz. Bunun yerine, zorlandığınız konular üzerinde soru çözmelisiniz.
Kolay bir matematik testinden gün içinde 1000 soru çözmenizin size faydası olmaz. Henüz oturtamadığınız bir konu hakkında soru çözmelisiniz.
Programlarınızı oluştururken sınavın yaklaştığı tarihi hesap ederek muhakkak deneme çözmeye başlamalısınız. Çözeceğiniz deneme sayısı, sizin gerçek sınavda çıkaracağınız puana o kadar yaklaşmanızı sağlar. Çözülen her sorunun faydası vardır. Bu nedenle denemeler, her testten bir arada ve karma soru barındırması açısından çok faydalıdır.
Kendinizi, evde ya da okulda deneme yaparken sınava adapte etmelisiniz. Gerçek sınavdaymışçasına ciddiye almalısınız. Böylece sınav günü, stresinizde ciddi oranda azalma görülecektir. Bu stresi aşmak için de özellikle son iki ay programda yer alan her güne, bir deneme eklemelisiniz.
Gerek sınav sürecinde gerekse eğitim hayatınızın tümünde, kendinize hazırladığınız programlarda muhakkak kitap okuma saatiniz bulunmalı. Kitap okumak, sınavda hız kazandıran tek aktivitedir. Aynı zamanda kısa bir süre içinde hızınızı üç katına çıkardığını fark edersiniz.
Programınızı oluştururken gün içinde en az yarım saat en fazla 1,5 saat olmak üzere kitap okumayı ekleyebilirsiniz. Okuduğunuz kitap türünün bir önemi yoktur. Bu sizin hem sınava hazırlanmanızı sağlar hem de vücudunuzu dinlendirmenizi.
Öğrencilerin sınav sürecinde kitap okurken ders çalışmadıkları için vicdan azabı çektikleri bir gerçektir. Bir soru daha çözmek varken kitap okumak onlara film seyretmek gibi gelir. Fakat unutmamalısınız ki film, hız arttıran bir aktivite değilken kitap sınava hazırlayan, hız kazandıran bir aktivitedir.
Program hazırlayan öğrencinin kendine acımasızca davranması yanlıştır. Özellikle sınava az bir süre kaldıysa sanki yapılması gereken tek şey, ders çalışmakmış gibi davranılır. Bu tutum, çok yanlış. Çünkü her şeyden önce siz bir insansınız ve buna bağlı olarak psikolojik sisteminiz var. Sınava az kaldığında elbette daha fazla çalışılması gerekir. Fakat bunu kontrolünüzü kaybetmeden yapmalısınız. Ne kadar çalışırsanız o kadar kazanırsınız ancak temiz havaya, arkadaşlarınıza ve kendinize vakit ayırmaya da ihtiyacınız olduğunu unutmayın.
Birçok öğrenci, en az bir kez program hazırlamaya yeltenmiştir. Sonra ne olduysa o program iki gün düzenli gitmiş, üçüncü gün bir aksaklık olmuş ve büyü bozulmuştur.
Ders çalışmak için bir programa ihtiyacınız olduğu doğru. Fakat bu bir ölüm kalım meselesi değil. Günde 5 saat çalışmanız gerekirken 3 saat çalışırsanız kendinizi kahretmeniz gerekmez. Bir şekilde bir sonraki günlerde ekleme ya da çıkarma yapabilirsiniz. Çözülmesi gereken soruları çözememiş olabilirsiniz her şeyden önemlisi o gün kendinizi kötü hissetmiş olabilirsiniz. Bunların hiçbiri, kendinize olan inancınızı kaybetmenize neden değil. Yeryüzünde kâğıt da kalem de tükenmedi. Elinize alır bir daha yaparsanız. Onu da uygulayamazsanız bir daha yaparsınız.
Program hazırlarken kısa süreli olmasına özen göstermelisiniz. Çünkü uzun sürekli hazırlanan programda muhakkak aksaklıklar yaşanabiliyor. Bu da sizin çalışma şevkinizi kırıyor. Buna engel olabilmek adına kontrol sağlayabileceğiniz kısa zamanlar için hazırlayın. Mesela bir haftalık ya da 10 günlük gibi. Daha uzun süreli programların size faydadan çok zararı olur. Nihayetinde programda yer alan konulardan bitmeyenler olabilir, ya da çözülmemiş sorularınız birikmiş olabilir. Bunları on günün sonunda, hesaplayıp yeni planınıza eklemeniz daha uygundur.
Çalışma programlarınızda bir hafta ya da on gün ilerledikten sonra bir günü oturup programı kontrol etmeye ayırın. Pazar günü, bunun için en ideal olan gündür. Oturup hangi konular eksik kalmış, çözülemeyen kaç soru bulunuyor ya da kaç deneme çözülmüş bunlara göz atın. Test sonuçlarınıza göz gezdirin. Yanlışlarınızda artış ya da azalış var mı ya da konuları anlayabildiniz mi, bunarın her birinin tahlilini yapmalısınız.
Daha sonra yeni programı hazırlamak için harekete geçersiniz. Bu kez bir öncekinde düzeltilmesi gereken neler varsa göz gezdirir, öyle hazırlarsınız.
Merhaba. 10. sınıf için bir haftalık ders çalışma programı örneği gönderebilir misiniz. Okulum 13:30-19:30 arası. Soru ağırlıklı, ders tekrarı ve kitap okumayı kapsayan bir programa ihtiyacım var. Yardımcı olabilir misiniz. İyi akşamlar.