Yeniliklerden ilk siz haberdar olun.
Bildirimlere izin vererek sitemizdeki en yeni gelişmelerden ilk siz haberdar olun.
Bildirimlere izin vererek sitemizdeki en yeni gelişmelerden ilk siz haberdar olun.
Gelişmelerden uzak kalmayın
Eşit ağırlık öğrencileri TYT’ de fen yapmamız gerekiyor mu, yaparsak ya da yapmazsak sonuçları ne olur gibi sorulara cevap aramaktalar. “Ben yıllardır fizik, kimya ve biyoloji görmüyorum nasıl TYT fen çözeceğim?” diye endişelenenlerin sayısı da bir hayli fazla.
Söz konusu TYT olduğunda çoğu öğrencinin kendi bölümü dışındaki diğer alan sorularından şikâyetçi olduğu gözlemleniyor. Sınav Türkçe, Temel Matematik, Fen Bilimleri, Sosyal Bilgiler olmak üzere 4 bölümden oluşuyor.
Ülke geneline bakıldığında öğrencilerin en çok zorlandığı bölüm fizik, kimya ve biyolojiden oluşan Fen Bilimleri testidir. 2019 yılının istatistiklerine göre, öğrencilerin 20 soruluk bu testteki başarı ortalaması 2,243 olarak hesaplanmıştır ve bu düşük başarıdaki yüzdenin büyük bir kısmını eşit ağırlık ile sözel öğrencileri oluşturmaktadır.
İçerik
Eşit ağırlık öğrencileri TYT’ ye hazırlanırken Türkçe, matematik, coğrafya, tarih, felsefe ve din dersleri üzerinde duruyorlar ve bu da aslında olması gereken bir şey çünkü bölüm dersleri bu derslerden oluşuyor.
Eşit ağırlık öğrencilerinin tamamı bu dersleri iyice öğrenmeye çalışacakları için ve hem bölüm derslerinden yüksek net çıkarmak istedikleri hem de AYT’ ye temel atmalarında gerekli olduğu için TYT’ de kendi alanlarına odaklı çalışıyorlar.
Sıralama baz alındığında rakiplerinizin birçoğu bu yolu izleyecekleri için fazla fen çözmeyeceklerdir, bu nedenle eğer fen çözemezseniz çok büyük bir hata yapmış olmazsınız ancak fen çözmenin size çok büyük getirileri olabilir.
TYT süre kısıtlaması olan bir sınav ve adayların birçoğu süreyi kullanma aşamasında zorlanabiliyorlar. Bu nedenle de ancak kendi bölüm derslerine bakma fırsatları oluyor ancak bir eşit ağırlık öğrencisi olarak eğer sürenizi yetiştirebilirseniz ve fen bilimleri testine bakma fırsatınız olursa bunun büyük yararını göreceksiniz.
TYT’ de fen bilimleri temel konulardan oluştuğu ve hayattan sorular geldiği için sınava hazırlık aşamasında biraz fen bakma şansınız olduysa kalan sürede 1 tane bile fen çözseniz bu sizi rakiplerinize göre daha üst bir yere taşıyabilir.
TYT’ de derslerin katsayıları oldukça yakın olarak değerlendiriliyor bu nedenle eşit ağırlık öğrencilerinin çözdükleri fen ile sosyal testlerindeki sorular sınavlarına hemen hemen eşit derecede etki edecektir.
Siz fenden de soru çözebilirseniz diğer testlerde yapamadığınız soruların yerine başka soru koymuş olursunuz ve rakiplerinizin birçoğu fen derslerine odaklanmayacakları için yaptığınız her fen sorusu sizi sıralamada üste taşıyabilir. Sınavın genelinde net arttırmak için ana bölüm dersiniz olmasa da fen testinden soru çözebilmenizin büyük avantajları vardır.
Fizik, kimya ve biyoloji öğrenciler tarafından özellikle de eşit ağırlık öğrencileri tarafından korkulan derslerdir.
9 ve 10. Sınıfta fen bilimleri derslerini alan, daha sonra ise eşit ağırlık bölümünde 2 yıl bu derslerle ilgili herhangi bir ders almayan eşit ağırlık öğrencileri TYT geldiğinde endişelenerek çeşitli çözüm yolları aramaktalar.
Eşit ağırlık öğrencilerinin Fen Bilimleri testindeki yaşadıkları sorunlara; sınava hazırlık süreci, sınav öncesi süreç ve sınav süreci olmak üzere üç başlık altında çözümler sunulabilir.
Eşit ağırlık öğrencilerinin sınava hazırlık aşamasında çalışması gereken birçok konu mevcut. Bu nedenle “Zaten öğrenmemiz gereken çok şey var bir de bölüm dışı derslere nasıl zaman ayıracağız?” diye isyan etmekteler. Ancak iyi bir planla fizik, kimya ve biyolojiyi programınıza az da olsa dahil edebilirseniz deneme sınavlarında bu etkiyi görmeye başlayacak ve TYT’de zafere koşma fırsatını yakalayacaksınız.
Fen sorularındaki düşük başarının en büyük birinci nedeni öğrencilerin sahip oldukları ön yargıdan kaynaklanıyor. Beynine, benim kafam sayısala basmaz, zaten bu dersleri yapamadığım için sayısal seçmedim vb negatif sinyaller yollayan birey, sürece daha en başından 1-0 yenik başlamış oluyor ve hedeflerine ket vuruyor.
Einstein’ın da söylediği gibi ön yargıyı kırmak atomu parçalamaktan daha zordur. Bu yüzden her şeyden önce, süreci zorlu kılan ön yargılardan arınmak gerekiyor. Tabii bunu uygulamak söylendiği kadar kolay olmayabilir. Bu sorundan kurtulmak için şu maddeler faydalı olabilir;
Eğitim sistemimiz bir takım olumlu yönde adımlar atılmasına karşın, hala öğretmen odaklıdır ve ezbere dayalı öğretim tekniklerini içerir. Bu durumda işin büyük kısmı öğrencilere düşüyor. Fen sorularında yüksek başarı sağlamaları için çalışma sürecini daha verimli hale getirmeleri gerekmektedir, bunu süreçten zevk alarak yapabilirler.
Öncelikle, fizik, kimya ve biyolojiyi gözlerinde büyütmelerine gerek olmadığı ve öğrendikleri bilgilerin aslında günlük hayatın ta kendisi olduğu bilincine sahip olmaları gerekir. Konulara sadece TYT de çözülecek sorular olarak bakmak süreci öğrenci için işkence haline getirir.
Daha farklı bir bakış açısı ile fen bilimlerini insanın yapısı, evren, dünyadaki düzeni sağlayan ekosistemler, en küçük organizmalar, enerjiler vb birçok konu hakkında bilgi kaynağı olarak değerlendirmek öğrenilen bilgilerin kalıcı olmasında etkili olacaktır, dolayısıyla, sorular hakkında fikir üretme, yorumlama, analiz etme yeteneklerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Bir diğer öneri konuların basitten karmaşığa doğru sıralanmasıdır. Eşit ağırlık öğrencilerinin fen çalışmaya başlarken, öncelikli olarak basit buldukları konuları seçmeleri motivasyonlarını artırıcı yönde etki yapacaktır.
Soru çözerken de aynı metodun kullanılması önerilir. Çünkü kolaydan zora, basitten karmaşığa ilkesi öğrencinin öz güvenini kazanması ve başarılı olması için bütün derslerde uygulanması gereken önemli bir öğretim ilkesidir.
Modern eğitim sistemine sahip olan ülkelerde, yardımlaşma öğretmen-öğrenciden ziyade, kollaboratif öğrenme olarak adlandırılan öğrenci-öğrenci arasında oluyor. Öğretmenin rolü daha çok rehberlik etmektir.
Öğrencilerin takıldıkları fen bilimleri sorularında, anlayamadıkları konularda birbirlerine yardımcı olmaları, anlatan ve dinleyen her iki taraf için de büyük katkı sağlayacaktır. Özellikle öğretmeni ile iletişim kurmada çekingen olan öğrenciler için, sorularını arkadaşlarıyla paylaşmak daha rahat soru sorma ve özgür düşünme imkânı sağlayacaktır.
Eşit ağırlık öğrencisisiniz bu yüzden sınav günü fen bilimleri aklınıza takıp stres olmanız gereken en son derslerden oluşuyor. Unutmayın ki sizin rakipleriniz de eşit ağırlık derslerini çözecek siz eğer yapabilirseniz ek fen bilimleri yapacaksınız ancak yapamazsanız da dünyanın sonu değil bunu aklınızdan asla çıkarmamalısınız.
Yıl boyu zaten yeterince çalışıp sınavın ön gösterimleri olan onlarca deneme sınavına girdiniz. Sınav günü yine kalkacak ve yine çözdüğünüz o sınavlardan birine gireceksiniz hepsi bu.
Yetkililerin her yıl vurguladığı gibi güne dinç başlamak için iyi bir uyku şarttır. Sınav günü öncesi iyi bir uyku çekmek, öğrencilerin performansını artırırken, stresi azaltacaktır. Geceden veya sınav sabahında alınan duş da rahatlamayı sağlayacaktır.
Bir diğer yöntem, doğru nefes teknikleri ile vücuda giren oksijen miktarını ayarlamaktır. Beynin performansını artıran nefes teknikleri sorulara odaklanmada yardımcı olur ve sınav sürecinde uygulanması tavsiye edilir. İyi yapılmış bir kahvaltı sorular üzerinde harcanacak enerji için gereklidir.
Sınav anında Türkçe, matematik ve sosyali çözdünüz ve zamanınızın kaldığını farkettiniz, fen bilimleri testine de mutlaka göz atmayı ihmal etmeyin.
Yeni nesil ÖSYM soruları yorum odaklı sorular ve günlük hayattan sorular da geliyor o yüzden birkaç soru yapabilmeniz çok olası. Zaten hazırlanırken fizik, kimya ve biyoloji konularına bakma fırsatı yakaladıysanız yapabileceğiniz sorular illa ki olacaktır.
TYT fen bilimleri sorularının içeriğinde zamanla değişim gözlenmektedir, çoğunlukla analitik düşünme ölçülüyor. Öğrencilerin soruları çok dikkatli okumaları ve iyi anlamaları gerekiyor. Sorular daha uzun ve bilginin anlaşılıp anlaşılmadığını ölçen çeldirici şıklardan oluşuyor.
Eskiden çoğunlukla bilgi sorulurken, yeni sistemde öğrencilerden bilgiyi doğru şekilde okuması, anlaması, analiz etmesi ve çözüme ulaşması bekleniyor. Sınav süreci, dikkat bozukluğu öğrenciler (ADHD) için daha sıkıntılı olabilir bunun için doktor yardımı gibi gerekli önlemleri almaları gerekebilir.
Sorular sınavı yetiştirme telaşına kapılıp anlaşılmadan hızlıca geçilmemeli, işlemler düzgün şekilde yazılıp çözüme ulaşılmalıdır, aksi takdirde en ufak hatalar üzücü sonuçlar getirebilir.
Bazı sorular göze çok uzun gözükebilir, bu öğrencilerin gözünü korkutmamalıdır. Sabırlı ve sakin bir şekilde işlemlerini yapıp, muhtemel hatalarını hızlıca kontrol edebilirler.
Birçok öğrencinin sıkıntısı belirli bir soruda takılmaktır. Fen soruları söz konusu olduğunda bu sıkıntı ikiye katlanır. Fen soruları okuma, anlama, analiz etme ve çözme gibi adımların takibini gerektirdiğinden zaman alır.
Eğer öğrenci 30-50 saniye süresince soruda ilerleyemiyorsa bir tik atıp daha sonra dönmek üzere bir sonraki soruya geçiş yapmalıdır. Bazen arda arda çözülemeyen sorular olabilir, çok doğaldır. Bu kesinlikle moral bozukluğuna neden olmamalıdır.
Öğrenciler öncelikli olarak hâkim olduğu konulardan başlayabilirler, üzerinde uğraşmaları gereken sorulara yoğunlaşmaları, soru yükü azalacağı için daha kolay olabilir.
Biyoloji, kimya ve fizik bölümlerine bakıldığında, her bölümün kendine has tarzda soru tipleri olacaktır. Her bir bölüm için kısa birkaç tüyo verilebilir.
Bu bölüm daha çok ezbere dayalı olarak nitelendirilir. Öğrenciler soruları okumada sıkılganlık gösterebilirler, fakat sabırlı olmaları gerekiyor.
Sorular genellikle temel biyoloji bilgilerini içerir, tablolar ve grafikler ile karşılaşılabilir. Bu tablolarda sebep-sonuç ilişkisi kurulması istenebilir. Deneyler verilip, deneyin süreçleri hakkında yorum yapılması istenebilir. Şıklarda dikkatli olunmalıdır, çünkü birbirine benzer ve çeldirici olabilirler.
Diğer fen derslerine göre biraz daha ezbere dayalı olduğu için eşit ağırlık öğrencileri eğer biyolojide çeşitli konuları öğrenmişlerse ve sınav anında karşılarına çalıştıkları yerden sorular gelmişse kolaylıkla soruları düzgün okuyarak ve sorunun istediği yönüyle ele alıp yorumlayarak doğru cevapa ulaşabilirler.
Kimyada başarılı olmak için temel ilkeler ve kavramları bilmek gerekir. Tek başına düşünme ve yorum becerisi yeterli olmayabilir. Değişik yıllardaki soru stillerine bakılacak olursa, içerikte ve zorluk düzeyinde büyük bir değişiklik görülmez.
Diğer bölümlerde de olduğu gibi sorunun ne istediği tam olarak algılanmalıdır. Genel olarak soru cevap arasında uyum vardır, bu yüzden bazen işlem yapmada zorluk çekildiğinde şıklardan giderek doğru cevaba ulaşılabilir.
Bazı sorular öncülü (konu hakkında bilgi veren) olabilir, bunlarda da aynı yöntem izlenebilir. Öncülü soru diğer bölümlerde de görülebilir.
Soruları günlük hayatınıza entegre edebilir ve o açıdan düşünebilirseniz bunu hem çalışırken hem de sınav anında yapabilirseniz soruları çözmemek için hiçbir nedeniniz kalmaz.
Fizikteki başarısızlığın başlıca sebebi öğrencinin ön yargılı tutumudur. Sorular genelde bilginin yorumuna dayalı şekilde gelir. Öğrencilere düşen görev, temel kavram bilgileri arasında bağlantı kurmaktır.
Geçen yıllardaki sorulara bakıldığında, genelde uzun fizik işlemleri, karmaşık formüllerin kullanımını gerektiren sorular ile karşılaşılırken, son yıllardaki sorularda daha çok temel düzeyde yorum ve fiziğin günlük hayat ile ilişkilendirilmesi beklenen soru tarzları öğrencilerin önüne geliyor.
Temel düzeyde düşünme becerisini gerektiren sorular öğrencilerin işini kolaylaştırıyor. Konularda formülleri sadece ezberlemek yerine, mantığı oturtmak gerekmektedir. Formül bilgisi tek başına yeterli olmayacaktır.
Tüm bunları uyguladıktan sonra, eşit ağılık bölümü öğrencilerine yapacak tek şey sorulara odaklanmak kalıyor. Çözülemeyen sorularda ise panik yapılmamalı, nefes alma teknikleri uygulanmalı ve kısa bir mola verilmelidir. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki başarılamayacak sınav, çözülemeyecek fen sorusu yoktur.
Eğer süreniz çok kalmadıysa ve fen bilgileri testine yine de göz atmak isterseniz öncelikle fizik, kimya ve biyolojiden en çok hangisine hakimseniz onun sorularına göz atmakla başlayabilirsiniz.
Soruları gözünüzle tarayın ve gözünüze en kolay sorudan başlayın. Böylece az bir sürede daha verimli bir şekilde soruları cevaplayarak diğer eşit ağırlıkçı rakiplerinizin önüne geçme şansına sahip olabilirsiniz.
Çözemediğiniz zor sosyal bilimleri testlerindeki 1 soruya vakit harcamaktansa fen bilimleri testine geçerek en kolaylarından çok daha fazlasını çözebilirsiniz.
Fizik mi kimya mı biyoloji mi bu üçünden hangisinin daha zor olduğu aslında öğrenciye göre değişir. Öğrenci biyoloji konularına ilgiliyse fizik çalışmayı sevmiyorsa kimya da ilgisini çekiyorsa ona fizik daha zor biyoloji ve kimya daha kolay gelecektir.
Eşit ağırlık öğrencileri coğrafya, tarih, felsefe ve din gibi sözel dersler de gördükleri için ilk önce biyolojiden çalışmaya başlayabilirler. Biyoloji, fizik ve kimyaya göre biraz daha sözel olarak öğrencilerin karşılarına çıkmaktadır. Kimyada da sözel kısımlar oldukça fazladır.
Fiziğin de sözel kısımları bulunur ancak görece diğer iki fen dersine göre daha sayısal bir derstir. Eğer biyoloji ve kimya çalışmam daha rahat olur diyorsanız önce bunlardan başlayabilir, fiziğe daha sonra vakit ayırabilir ya da kolay konularına göz atabilirsiniz.
Eşit ağırlıkçıların matematik dışındaki dersleri sözel dersler bu yüzden de yoğun formül içeren sorularla vakit kaybetmemelerinde yarar var. Bu soruları da yapabilirler ancak bunlardan ziyade daha çok bilgiyi kullanma ve yorumlama tarzında sorularda daha yüksek performans gösterebilirler.
Zaten TYT’ de de çok fazla işlem gerektiren soru öğrenci karşısına çıkmıyor, daha çok bilgiyi yorumlama sorularıyla öğrenciler sınanmaktadır.
TYT biyolojide her yıl canlıların temel bileşenleri konusundan istisnasız soru gelmektedir. Bu konunun yanı sıra madde geçişleri, canlıların sınıflandırılması, hücre bölünmeleri ve üreme, ekosistem ekolojisi, bitkiler biyolojisi ve kalıtım konularından son 9-10 yıl içerisinde 1 ya da 2 yıl hariç her yıl soru gelmiştir.
Bu konulardan hangisini daha çok seveceğinizi, hangisini daha rahat öğrenebileceğinizi düşünüyorsanız o konudan çalışmaya başlayabilirsiniz. Unutmayın ki TYT’ de yapılan 1 soru büyük farklar yaratabilir.
Kimyanın en temel konusuna madde ve özellikleri diyebiliriz. Madde ve özellikleri konusundan her yıl istisnasız soru gelmektedir. Ayrıca hayatımızda kimya, çözünürlük kavramı, bileşikler, periyodik tablo kimyada ÖSYM’ nin soru sormayı çok sevdiği konulardandır.
Özellikle hayatımızda kimya konusu yeni nesil ÖSYM tipi sorulara uygun olarak günlük hayattan örneklerle yorumlama şeklinde gelebilmektedir.
Kimyanın temel konularından başlayarak ve boş çıkmış soru çözerek TYT’ de karşınıza çıkacak pek çok soruyu yapabilirsiniz.
TYT fizikte öğrencilerin karşısına en çok ısı ve sıcaklık, optik, fizik bilimine giriş konularından soru gelmektedir ve bu konulardan neredeyse her yıl 1-2 adet soru öğrencilerin karşısına çıkmaktadır.
Eşit ağırlık öğrencileri kolay kaynak kitaplarla fiziğe başlangıç yapabilirler ve ÖSYM çıkmış sorularını çözerek sınavda fizik sorularını yapma şanslarını arttırabilirler. Ayrıca en çok çıkan, çıkma olasılığı yüksek konulara ağırlık verirlerse netlerini yükseltme şansları olacaktır.
peki ea birinin ayt matematikte fen cozmesi onun için artı olur mu?
Hayır Rümeysa.
Eğer tercihini eşit ağırlık puanıyla öğrenci alan bir bölümden yana kullanacaksan fenin hiçbir faydası olmaz.
Matematik zaten sorumlu olduğun ders.
Selamün aleyküm ben ilahiyat okumak istiyorum ama ilahiyat sözel ve sözel bizim okulda kapalı olduğu için ben eşit ağırlık seçtim tyt ve ayt de fen bilimleri derslerini yapmassam bişi olurmu
Merhabalar ben ea ogrencisiyim. Matematik ve geo tam degil duan yazin tyt butun konulatiyla beraber tyt fene calismam iyi olurmu
Selamün aleyküm ben ilahiyat okumak istiyorum ama ilahiyat sözel bölüm de ve sözel bizim okulda kapalı olduğu için ben eşit ağırlık seçtim tyt ve ayt de fen bilimleri derslerini yapmassam bişi olurmu.