Hemen her öğrenci, hayatının bir döneminde matematikle ilgili şikâyette bulunur. Eğer ilköğretim ya da ortaokul sıralarında bu sorunu aşarsanız ilerde çok büyük engel olmaz. Ancak lise ya da üniversite dönemlerine bırakırsanız matematik bir kâbusa dönüşür. Bu süreden sonra sıfırdan bir matematik başlangıcı yapmanız gerekir ki bu da belli bir plan ve azim ister.

Konu Anlatımlarını Okuyarak Başlayın

Konu anlatımlı ders kitapları, daha çok sözel dersler için gibi görünse de matematikte de oldukça faydalıdır. Çalışmalarınız konu anlatımlı ders kitabından yaparsanız en azından sağlam bir başlangıç yapmış olursunuz.

Öncelikle kendini kanıtlamış, hata sayısı az olan bir yayın tercih etmelisiniz. Konu anlatımında tüm detaylara yer verdiğinden emin olmalısınız.

Matematik, sadece formül dersi değildir. Mantık anlatan bir kitabı tercih etmelisiniz. Bunun yanı sıra ders anlatımında çok örnek vermiş olması da gereklidir. Konu üzerine ne kadar çok örnek verilirse o kadar kolay pekişir. Bu şartları taşıyan konu anlatımlı kitaplar, konulara yavaş yavaş hâkim olmanızı sağlar. Elbette hiç bilmeyen biri için bir okumada konuya ilgili soruları ful çıkarmanız beklenemez. Bu nedenle sadece temel atmada bu noktadan başlamalısınız.

Videodan Aynı Konuyu İzleyin

Konu anlatımlı kitaplardan çalıştığınız konuyu, üzerinden çok uzun süre geçmeden bir de videodan izlemelisiniz. Farklı kaynaklardan aynı konuyu dinlemek, ufkunuzu genişletecek daha kolay anlamanızı sağlayacaktır.

İzleyeceğiniz videonun en büyük avantajı ise dilediğinizde aynı noktada durdurup tekrar tekrar konuyu dinleyebilmeniz. Özellikle örnek soru çözümlerinde anlayamadığınız bir nokta olduğunda tekrar izlemenin avantajını göreceksiniz. Çünkü bunun, sorular üzerinde çok faydası olur.

Testleri Kendiniz Çözün

Hemen her test kitabında, ilk testler genellikle çözümlüdür. Bu testlere başlarken kendiniz çözmeye özen gösterin. Ne kadar zorlanırsanız zorlanın çözümüne bakmayın. Çünkü konunun anlatılmış olması sizi cezbedecektir. Fakat önemli olan, sizin konuyu anlayıp anlamadığınızdır. Bu nedenle soruları kendiniz çözüp bitirdikten sonra kontrol etmelisiniz. Zorlandığınız her soruyu iki kez gözden geçirmeniz faydalı olacaktır.

 Önyargılarınızı Yıkın

Matematik dersine çalışmaya başladınız, birkaç adım attınız fakat testlerde yanlış sayılarınız fazla gelmeye başladı. Bu, baştan başlayan herkesin mahkûm olduğu bir durumdur. Çok da şaşılacak bir şey değil. Bu nedenle şoka girip asla yapamayacağınızı düşünüp ortamı terk etmekten ziyade düşüncenizi değiştirmeye odaklanın. Zaten daha önce de hiç yapamıyordunuz. Bu kez çalışmaya başladınız ve ilerliyorsunuz. Elbette yanlışınız çıkması çok doğal. Çünkü anlayamadığınız, gözden kaçırdığınız noktalar muhakkak olacak.

Sizin düşünmeniz gereken tek şey, ne olursa olsun başarmak olmalıdır. Yoksa zaten önyargılarınızın esiri olursunuz.

Asla Pes Etmeyin

Matematik, azim isteyen bir derstir. Kısa süre sonra pes edip gidecekseniz asla başlayıp da kendinizi hayal kırıklığına uğratmayın. Düşüp düşüp tekrar kalkmayı bilirseniz başarılı olurusunuz. Matematiğe çalışırken aynı düşme kalkma mantığını uygulamalısınız. Ne kadar çok çalışırsanız o kadar olumlu dönütler alırsınız.

Ders çalışırken çıkan yanlışlar, belli sebeplerden ötürü yanlıştır. Konuyu anlamamış olabilirsiniz, yanlış yaptığınız sorunun mantığını kavrayamamış olabilirsiniz. Bu ikisi düzeltilebilecek hatalar olduğu için kendinize olan inancınızın zedelenmesine izin vermemelisiniz.

Çok Fazla Soru Çözün

Matematiğin temelinde, çözdüğünüz sorular yatar. Konuyu anlamış olabilirsiniz ancak her konu ile ilgili oldukça farklı soru tarzları bulunmakta. Bunun için önemli olan, konuyu anlayıp her soru tarzına hâkim olabilmek. Bir soru bankasında, konuyla ilgili tüm soru tarzlarını görebilmeniz pek de mümkün değil. Bu sebeple yapmanız gereken birden fazla kitap bitirmektir. Ne kadar çok kitap tararsanız o kadar matematiği çözersiniz.